1980’lerin sonlarına yaklaşıldığında, Paris’in ışıklar altında parlayan caddelerinde genç sanatçıların umutları parlıyordu. Şehir, kültürel bir rönesansın eşiğinde, yaratıcı enerjinin zirveye ulaştığı bir atmosfer sunuyordu. Stella, Victor, Adele ve Etienne, bu heyecan verici dönemde, Paris’in prestijli Theatre des Amandiers’inde sahne alacakları bir fırsat yakaladılar. Dünyaca ünlü yönetmenler Patrice Chereau ve Pierre Romans’ın gözetiminde, bu dört yetenekli sanatçı, sanatsal sınırlarını zorlamaya karar verdiler. Ancak sahne arkasında yaşadıkları zorluklar ve kişisel çatışmalar, onların yalnızca sanatsal yeteneklerini değil, kişisel yaşamlarını da derinden etkileyerek, onları içsel bir keşif yolculuğuna çıkaracaktır. Tutku ve trajedinin iç içe geçtiği bu yolculuk, onları hem profesyonel hem de kişisel anlamda büyük bir olgunluğa taşıyacaktır.