Dublin’in işçi sınıfından bir grup kadın, hayatlarının zorluklarından ve manevi boşluklarından bunalmış bir şekilde varlıklarını sürdürmektedir. Bir gün, bir rahibin teşvikiyle, Fransa’nın Lourdes şehrine bir hac ziyareti yapmaya karar verirler. Lourdes, şifa mucizeleriyle ünlenmiş bir kutsal şehirdir ve bu kadınlar da bu mucizelerden nasiplenmeyi umut etmektedir.
Lourdes’e vardıklarında, şehrin manevi atmosferi onları derinden etkiler. Kiliselerde dua ederler, kutsal suda yıkanırlar ve Meryem Ana’ya yakarırlar. Bu manevi ortamda, kendi iç dünyalarına dönme ve hayatlarını sorgulama fırsatı bulurlar.
Lourdes’te geçirdikleri zaman boyunca, sadece dini bir deneyim yaşamakla kalmazlar, aynı zamanda kendilerini keşfetme ve ruhsal olarak gelişme şansı da bulurlar. Birbirleriyle olan bağlarını güçlendirir ve birbirlerine destek olurlar.