Muncie Daniels, hayatının ne denli hızla kontrolden çıktığını kavradığında, geriye dönüp bakacak çok az şey buldu. Parlak bir siyasi danışman olarak tanınan Muncie, şimdilerde sıradan bir televizyon yorumcusuna dönüşmüştü. Eski zaferlerinin hatıralarıyla yüzleşirken, dibe vuran hayatını yeniden inşa etme umuduyla Poconos’a doğru yola koyuldu. Orada büyük bir Amerikan romanı yazma hayali peşindeydi ama işler beklediği gibi gitmedi. Bir cinayet davasının ortasında kendisini bulmasıyla, hayatı daha da karmaşık bir hale geldi. Gözlemcisi olduğu bu cinayet, tanınmış bir beyaz üstünlükçüyü hedef alıyordu ve Muncie, bir anda hem şüpheli hem de hedef durumuna düştü. Adını temize çıkarmak ve küresel bir komployu açığa çıkarmak için zamana karşı yarışırken, aynı zamanda ailesiyle olan bağlarını yeniden kurmak zorunda kaldı.