Annesinin ölümünün ardından Ella Blake, stop-motion animasyona sığınır. Bu sanat dalı, Ella’nın acısını ve öfkesini ifade etmesine yardımcı olur. Tek başına bir kukla filmi çekmeye karar verir. Bu film, Ella’nın annesiyle olan ilişkisini ve ruhsal durumunu anlatan bir otobiyografi olacaktır.
Film üzerinde çalışırken Ella, annesiyle olan travmatik deneyimleri yeniden yaşar. Annesinin baskıcı ve kontrolcü tavrı, Ella’nın zihninde yankılanır. Ella, annesinin gölgesinden kurtulmak ve özgürleşmek için mücadele eder.
Ancak, Ella’nın yaratıcılığı beklenmedik bir şekilde karanlığa dönüşür. Kuklalar, Ella’nın bastırdığı öfkesini ve nefretini yansıtır. Film, Ella’nın zihninin karanlık köşelerini açığa çıkarır. Ella, kendi yarattığı dünyanın onu ele geçirmek üzere olduğunu fark eder. Yaratıcılığının bedeli, Ella’nın ruhsal çöküşü olabilir.