Sanayileşme rüzgarı, hızla yayıldığı bir dönemde, geleneksel yaşam tarzını korumak isteyen çiftçi aileleri, değişimin getirdiği zorluklarla mücadele ediyor. Bu değişim, sadece aileleri değil, bireylerin de hayatlarını temelden sarsıyor. İbrahim gibi bireyler, ailelerinin geçmişe sıkı sıkıya bağlılıkla dolu dönemlerinde kendilerini buluyorlar. İbrahim’in ailesi, değişime karşı koyamayan çaresiz ailelerden biri. Sahip oldukları arazi, artan endüstri faaliyetlerinin baskısı altında sıkışıp kalmış ve yaşamlarını derinden etkilemiş. Ancak, köklerinden vazgeçmeyi reddeden aile, toprağı satmamaya kararlı. İbrahim ise, ailesinden farklı olarak, kendi yolunu belirlemek istiyor. Babasının baskısından ve kardeşlerinin alışılageldik düşüncelerinden kurtulup, farklı bir gelecek peşinde. Bu arayışı, onu alışılmadık ve tehlikeli yollara sürüklüyor. Ancak, hayallerinin peşinden gitme arzusu, büyük fedakarlıkları da beraberinde getiriyor. İbrahim, kendi kaderini belirleme mücadelesinin bedelini ödeyecek, ancak bu bedel, sadece kendi hayatını değil, aynı zamanda ailesinin geleceğini de sonsuza dek etkileyecek.