Bayala Krallığı, uzun zamandır bir masal diyarı gibi yaşamıştı. Renkli çiçeklerin, neşeli perilerin ve ejderhaların hüküm sürdüğü bu krallık, neşe ve coşkunun simgesiydi. Ancak, bu masalsı dünyanın içine karanlık bir gölge düştüğünde, her şey değişmeye başladı. Ejderhaların yok olması ve perilerin sihirli güçlerini yitirmesi, krallıkta derin bir endişe ve kederin yayılmasına neden oldu. Ancak, umutsuzluğun tam ortasında, bir umut ışığı belirdi. Peri prensesleri Sera ve Surah, krallıklarını kurtarabilecek bir ejderha yumurtasının varlığını keşfettiler. Bu haberle birlikte, umut yeniden yeşermeye başladı. Prensesler, cesaretlerini toplayarak, Ejderha Dağları’na doğru yola çıktılar. Ancak, bilmedikleri şu idi ki; bu yolculukları, onları sadece kurtuluşa değil, aynı zamanda büyük bir maceraya sürükleyecekti.