Dünya haritasının her bir çizgisi, Shannon’ın keşif tutkusunu ateşlerdi. Onun için harita, sadece rotaların belirlenmesine yardımcı olan bir araç değil, aynı zamanda insanlığın zenginliklerini ve çatışmalarını görselleştiren bir portre gibiydi. Bir gün, doğanın sessizliğinde yürürken, hayatının en sıra dışı anlarından birine şahit olur. Doğanın sessizliğinde, etik dışı bir eylemin içinde bulunan bir polis memuruyla karşılaşır. Shannon, sessizce izlemeye ve kaçmaya karar verir, ancak içindeki adalet duygusu buna izin vermez. Hızla olay yerini belgelemeye karar verir ve bir dizi fotoğraf çeker. Tesadüfen, emekli bir polis olan Jack Harris ile karşılaşır. İlk başta, Jack’in niyetlerine şüpheyle yaklaşır, ancak onun dürüstlüğü ve yardımseverliği onu ikna eder. Jack, genç kadına yardım etmeye kararlıdır; çünkü onun cesareti ve kararlılığı, onu derinden etkilemiştir. Ancak bu yardım süreci, beklenmedik tehlikelerle dolu bir maceraya dönüşür. Shannon ve Jack, suçluların tuzaklarından kaçınmak ve adaleti sağlamak için birlikte çalışmak zorunda kalır, bu süreçte peşlerine düşen tehlikelerle yüzleşirler.