Neşeli Çiftlik’in yeşil tarlaları, uzun yıllar boyunca verimliliğin ve bolluğun sembolüydü. Ancak son dönemde, doğanın dengesi alt üst oldu ve kuraklık bu bolluğu tehdit etti. Topraklar, susuzluktan çatlamış bir halde kavruluyordu. Neşeli Çiftlik sakinleri, umutsuzluğun pençesinde debelenirken, Albert’in mucizevi icadı umutlarını yeniden yeşertti. Nano-tohumlar, çiftlikteki çaresizliği sonlandırmak için bir umut kaynağı oldu. Ancak, mucizenin ardından gelen felaket, herkesi derinden sarsıldı. Nano-tohumlar, Albert’in laboratuvarından çalındı ve çiftlik, yeniden umutsuzluğun pençesine düştü. Neşeli Çiftlik sakinleri, çözüm bulmak için bir kez daha umutla harekete geçtiler. Agatha Christensen ve ekibi, kayıp tohumları bulmak ve Neşeli Çiftlik’in geleceğini kurtarmak için tehlikeli bir maceraya atıldılar. Neşeli Çiftlik’in kaderi, artık bu cesur araştırmacıların ellerindeydi.