Bilinmeyen bir mekanda gözlerini açan adam, çevresindeki karanlıkla birlikte zihnindeki belirsizliği de hisseder. Kimliğinden yoksun bir şekilde, geçmişine dair hiçbir hatıra tutunamaz. Kafasında dönen karmaşa ve kaybolmuş anılar, onu her geçen saniyede daha da çaresiz kılar. Bilinçaltının derinliklerinden gelen ipuçlarıyla gerçeği ortaya çıkarmaya çalışırken, peşindeki acımasız düşmanın tehditkâr varlığı, onun için son derece tehlikeli bir yolculuğa dönüşür. Yakınlaştıkça, yaşadığı felaketlerin kaynağına doğru yönelirken, gerçeği arayışının aslında ölümle yüzleşmeyi gerektirdiğini anlar. Kim olduğunu öğrenme yolculuğu, hayatta kalma mücadelesiyle iç içe geçer. Tüm bu yoğun karanlığın içinden çıkabilmek için öncelikle ölümle yüzleşmek zorunda kalacaktır.