St. Petersburg’un suç dolu atmosferinde, adaletin tek temsilcisi olarak bilinen Binbaşı Igor Grom, şehirde suçluların korkulu rüyası haline gelmiştir. Grom, tavizsizliği ve keskin zekasıyla hem suç dünyasında hem de halk arasında bir efsane olarak anılmaktadır. Yanında sadık ortağı Dima Dubin ile birlikte her gün suçluların peşinde amansız bir kovalamacaya girişen Grom, bir yandan da gazeteci Yulia Pchelkina ile sürdürdüğü huzurlu yaşamla dengesini korumaktadır. Ancak bu denge, “The Phantom” adlı maskeli bir suçlunun ortaya çıkmasıyla tamamen bozulur. Phantom, sadece maskesinin ardındaki gizemle değil, aynı zamanda şehri kaosa sürükleyecek planlarıyla da Grom’a meydan okur. Grom’a sunulan seçenekler basit gibi görünse de bir o kadar ölümcüldür: ya adaletten vazgeçecek ya da şehri felakete sürükleyen bu oyuna katılacaktır. Ancak Igor Grom, hiçbir zaman pes etmeyen bir savaşçıdır. Bu ölümcül oyunda zekası ve cesareti, şehri ve masum hayatları kurtarabilecek tek silahtır. Zaman hızla tükenirken, Grom her adımında bir seçim yapmak zorundadır: Adalet mi, yoksa şehrin yıkımı mı? Phantom’un tehlikeli planlarına karşı savaşırken, Grom’un şimdiye kadarki en büyük sınavı başlamıştır.