Paris, bir soygun çetesinin dehşeti altında ezilmiş durumda. Polis teşkilatı, çaresizce suç dalgasına karşı koyarken, halkın öfkesi ve güvensizliği gün geçtikçe artıyor. İçişleri Bakanı, bu derin krize son vermek için yeni bir yaklaşım geliştirmeye karar verir ve dedektifler Alia ile Hugo’yu göreve çağırır.
Alia, sokak zekası ve kararlılığıyla tanınırken, Hugo ise bilimsel yöntemlere olan takıntısıyla bilinir. İki dedektif, başlangıçta farklı dünyalara ait gibi görünseler de, zamanla birlikte çalışmak zorunda kalacaklardır. Ancak bu işbirliği, içsel yolculuklarının da bir parçası olacaktır.
Soygun çetesinin karmaşık dünyası ve beklenmedik tuzakları, Alia ve Hugo’nun sadece suçları çözmekle kalmayıp, kendi içsel sınırlarıyla da yüzleşmelerine neden olur. Derin kriz ortamında, dedektiflerin hem şehrin güvenliğini sağlamak hem de kendi kişisel sınırlarını aşmak için verecekleri mücadele büyük bir önem taşır.