Pandemi, Saraybosna’nın bir zamanlar hayat dolu olan atmosferini karanlık ve sessiz bir kabusa dönüştürdü. Şehrin eski enerjisi, kapalı dükkanlar ve maskeli yüzler arasında kaybolmuş durumda. Sokaklar, yaşamın canlılığına dair tek bir iz taşımadan, sessiz ve boş kalmış. Başçarşı’nın tarihi taş yollarında, ekonomik sıkıntılar ve toplumsal gerilimlerin gölgesinde kalan halk, adeta bir boğulma duygusu içinde. Her şeyin karmaşık ve zorlu hale geldiği bu ortamda, iki usta arasındaki süregeldikçe büyüyen rekabet, sadece iş dünyasında değil, aynı zamanda iki ailenin çocukları arasında yasak bir aşkın ateşini de körüklüyor. Bu gizli ilişki, iki ailenin arasındaki gerilimi artırırken, Saraybosna’nın huzurunu tehdit eden büyük bir krize dönüşüyor. Şehir, bu krizin etkileri altında adeta bir değişim sürecine giriyor.