Rio de Janeiro’nun Candelaria Kilisesi’nin önünde, 1993 yılında, İsa, Douglas, Sete ve Pipoca gibi sokak çocukları, gündelik yaşamlarını sürdürmeye çalışırken, karanlık bir geleceğin eşiğindedirler. Şehrin derinliklerinde uyuşturucu ticareti yapan milislerin artan güçleri, sokakların huzurunu tehdit eden bir unsur haline gelmiştir. Bu çocuklar, yetersiz beslenmenin, açlığın ve yalnızlığın pençesindeyken, Candelaria Meydanı’nda uyuyarak hayatta kalmanın yollarını aramaktadır. Ancak, beklenmedik bir şekilde, milislerin hedefi haline gelirler ve olayların gidişatı, geri dönüşü olmayan bir yola girecektir. Saldırı, sadece birkaç saniye içinde gerçekleşir ve bu an, arkasında acı dolu anılar, kayıplar ve yaralı gençler bırakacaktır. Bu trajik olay, Brezilya tarihine derin bir yara açacak ve “Candelaria Katliamı” adıyla anılacaktır. Toplumun gözleri, o gün yaşananlar sonrasında sokak çocuklarına ve onlara yönelik sistematik şiddete çevrilecektir.