Bir zamanlar cesur bir asker olan Elyas, savaşın amansız doğasıyla karşılaşmasının ardından karmaşık bir zihinsel yolculuğa çıkmıştır. Afganistan’daki görevinde yaşadığı olaylar, onun ruhunda derin yaralar açmıştır. Artık eski bir kahraman değil, geçmişin karanlık köşelerinde kaybolmuş bir adamdır. Bildiği dünya sarsılmış, güvenilirliği sorgulanır hale gelmiştir. Tam bu sırada, Orta Doğu’dan gelen Amina ve kızı Nour’un güvenliğini sağlama önerisiyle karşılaşır. Başlangıçta görevi kulağa basit gelse de, işlerin hiç de düşündüğü gibi gitmediğini kısa sürede fark eder. Elyas, çevresindeki tehditler hakkında derinlemesine düşünmeye başlar; acaba bu sorunlar gerçekte var mı, yoksa kendi zihninin yarattığı paranoyaların bir yansıması mı? Bu soruların cevaplarını ararken, eski cesaretini ve cesur ruhunu yeniden bulması gerekecektir; çünkü kendisi de bu işin içindedir ve tehlike her an kapısını çalabilir.