Thomas Munro, 19. yüzyılın başlarında, yaşamındaki büyük kayıplar ve inanç sorunlarıyla baş etmeye çalışan bir asker olarak Yeni Zelanda’ya ulaşır. Gözlerinin önündeki viranede yalnızca doğanın güzelliğini değil, aynı zamanda Maori kabileleri arasındaki kanlı savaşların izlerini de görür. Bu zorlu durum, Munro’yu barış yolunda mücadeleye iten bir dönüşüm sürecine sokmaktadır. İçsel çatışmaları, kendisini yalnız bırakmayan geçmişinin hayaletleriyle birleşip onu dahi zor bir yolda kurban haline getirir. Özgürlük arayışındaki Maori lideri Maianui ile tanışması, bu ruhsal yolculuktaki en büyük dönüm noktası olacak ve Munro’ya gerçek barışın ne anlama geldiğini öğretme sürecinin kapılarını aralayacaktır. Böylece, kahramanımız, kendi içsel savaşlarıyla yüzleşmek zorunda kalacaktır.