İsa, spor tahminleriyle kazandığı başarılarla adını duyurmuş, bahis dünyasının en gözde isimlerinden biri olmuştu. Babasından miras kalan keskin zekası ve öngörü yeteneği, onu her zaman bir adım öne taşıyordu. Ancak her başarının bir sonu vardır ve İsa için bu son, beklediğinden çok daha acımasız oldu. Peş peşe gelen yanlış tahminler, onu bir anda gözden düşürdü. İşini kaybetti, dostları onu terk etti ve düşmanları her köşede pusuya yattı. Tam da her şeyin bittiğini düşündüğü bir anda, Refik adında bir iş adamının gizemli teklifiyle karşılaştı. Ancak Refik’in ölü olduğunu öğrendiğinde, her şey daha da karmaşık bir hal aldı. Refik’in ruhu, İsa’dan tek bir şey istiyordu: Katilini bulmasını. İsa, bu karanlık labirentte kendini bulmak zorundaydı.