Bir zamanlar Hollywood’un en parlak yıldızlarından biri olan Lucy, şöhretin getirdiği baskılar ve stresle baş edemediği için, kendini tamamen izole etmeye karar verir. Bu kararı, onun için bir kaçıştan çok, ruhsal bir yenilenme süreci olarak görse de, aslında çok daha karmaşık ve zorlu bir yolculuğun başlangıcı olur. Lucy, bu inziva sırasında karşılaştığı rahatsız edici ve tuhaf katılımcılar nedeniyle huzur bulmakta zorlanır. Özellikle Elon Bello adındaki gizemli liderin varlığı, onun iç huzurunu bulmasını iyice zorlaştırır. Bununla birlikte, Lucy’nin Beverly adında ünlü bir modelle geliştirdiği ilişki, zamanla saplantılı bir hale gelir ve Lucy’nin ruhsal dengesini daha da bozar. Beverly’nin kolayca ulaştığı ruhsal dinginlik, Lucy’nin kendi içsel çatışmalarını daha da derinleştirirken, Yeni Zelanda’da bir film setinde tanıştığı dublör Dylan ile yakınlaşma çabaları, Lucy için yeni bir çıkmazın başlangıcı olur. Dylan’ın başrol oyuncusu Elmore ile yaşadığı yoğun ve tehlikeli ilişki, Lucy’nin yaşamını da altüst eden bir yıkıma yol açar. Bu olaylar zinciri, Lucy ve Beverly’i geçmişin karanlık izleriyle yüzleşmeye ve birbirleriyle hesaplaşmaya zorlar. Lucy ve Beverly, bu karmaşık ve zorlu süreçte, hem birbirlerine hem de kendi içsel yolculuklarına odaklanarak, geçmişin gölgelerinden kurtulmaya çalışır.