Tuesday’in hayatı, yaşadığı hastalığın acımasız ilerleyişiyle kararmıştı. Genç yaşına rağmen, yaşamının son dönemlerine yaklaşmıştı ve annesi Zora ile birlikte, her anı değerlendirerek huzuru arıyorlardı. Ancak bir gün, her şey değişti. Kapılarına konan bir kuş, onlara öteki dünyadan bir işaret gibi görünüyordu. Konuşan bu kuş, ölümün getirdiği haberi taşırken, aynı zamanda Tuesday’in son dileklerinin gerçekleşme umudunu da beraberinde getiriyordu. Zora, bu beklenmedik ziyaretçiyle başa çıkmaya çalışırken, kuşun varlığı, onların son günlerini derinden etkiledi. Gizemli kuş, sadece bir haberci değil, aynı zamanda onların içsel dünyalarını da aydınlatan bir ışık oldu. Her gün, kuşun getirdiği umutla, son anlarını daha anlamlı ve dolu dolu geçirmeye başladılar. Kuş, onların kalplerinde yeni bir umut yeşertti ve bu umut, karanlık günlerde bir kurtuluş ışığı oldu.