Ege’nin saklı köylerinden birinde, yeşil dağların ve göz alıcı doğanın arasında gizlenmiş bir çiftlik evi yer alır. Bu sakin köyde, Eşref Bey ve Sultan Hanım yıllardır sade ve huzur dolu bir yaşam sürmektedir. Doğanın ritmiyle uyumlu, sessiz bir yaşamın ortasında, Sultan Hanım’ın aniden ortaya çıkan ölümcül hastalığı, tüm bu dinginliği bozar. Doktorlar, Sultan Hanım’ın hayatının sonuna yaklaştığını belirtirken, onun son bir dileği kalır: Oğlunun düğününü görmek. Yusuf, annesinin son arzusunu yerine getirmek için hayatında hiçbir zaman evlilik düşünmemiş bir adam olarak harekete geçer. Hande adındaki genç kadın ise, gece hayatında popülerlik peşindedir ve kariyerine odaklanmıştır. Yusuf’un teklifi, Hande’nin kariyer hedeflerini geçici olarak bir kenara bırakmasına neden olur. Ancak, Hande’nin aldığı yeni teklifler, Yusuf’un planlarını karmaşık hale getirir. Yusuf’un umudu tükendiğinde, İzmir’e iş aramak üzere yola çıkan Aysu ve Nevin adındaki iki genç kız, Yusuf ile karşılaşır. Yusuf, bu genç kızları annesinin dileğini gerçekleştirmek için bir fırsat olarak görür ve onlara işbirliği teklif eder. Bu anlaşma, her biri için sürprizlerle dolu, uzun ve karmaşık bir yolculuğun başlangıcını işaret eder.