Mustafa Kemal, genç yaşına rağmen, gözlerinde vatanına duyduğu derin sevgiyle parlayan bir liderdir. İstanbul’daki askeri okulunu başarıyla tamamladıktan sonra, Osmanlı İmparatorluğu’nun dört bir yanındaki cephelere sevk edilir. Çanakkale’deki kahramanlıkla başlayan yolculuk, Trablusgarp’ın kumlu topraklarından Balkanlar’a ve Suriye’ye kadar uzanır. Her yeni cephede, askeri dehasını ve liderlik yeteneğini sergileyen Mustafa Kemal, aynı zamanda imparatorluğun hızla çürüyen yapısına da tanıklık eder. Sarayda dönen entrikalar, dışarıdan gelen büyük baskılar ve yönetimdeki çürümüşlük, ona Osmanlı İmparatorluğu’nun sonunun yaklaştığını gösterir. Ancak bu karanlık günler, Mustafa Kemal’in içinde yeni bir umut ateşi yakar. Yıkıntıların arasında, halkının özgürlüğü için güçlü bir Türkiye kurma kararlılığına bürünür. Savaşın yıkıcı etkileri ve içki oyunları arasında, halkının kurtuluşu için mücadelesini sürdürmeye kararlıdır. Mustafa Kemal, zafer için verdiği bu mücadelede, tarih sahnesine damgasını vuracak bir lider olarak çıkar.