O sabah, genç adam için her şey sıradan başlamıştı. 21 yaşında, hayatın neler getireceğine dair pek fazla beklentisi olmayan bu genç, tesadüfen girdiği bir ikinci el mağazasında saatlerce eski eşyalar arasında dolaştı. Ancak bir köşede dikkatini çeken yıpranmış bir çanta, onun merakını uyandırdı. Çantanın içinde ne olduğunu bilmese de onu açmak zorunda hissetti. Fermuarı açtığında, elleri titreyerek eski bir aşk mektubunu çıkardı. Sararmış sayfalardaki sözcükler, ona yalnızca geçmişte yaşanmış bir aşk hikayesini anlatmakla kalmıyordu. Bu mektup, aynı zamanda büyük bir trajedinin de ipuçlarını taşıyordu. Genç adam, mektubun satır aralarındaki gizemi çözmeye başladıkça, bir zamanlar iki sevgiliyi ayıran karanlık olayı fark etti. Bu olay, onu kayıp sevgililerin izini sürmeye iterken, aslında kendi iç dünyasında da derin bir yolculuğa çıkardı. Geçmişin peşinden giderken, kendi kalbindeki eksiklikleri de keşfetti. Mektubun açtığı kapılar, ona sadece eski bir aşkı değil, aynı zamanda kendi hayatının anlamını da gösterecekti.