Yirminci yüzyılın ortalarında, insanlığın tarihindeki en karanlık dönemlerinden biri yaşandı ve bu dönemin izleri hala derin bir yara gibi kanamaktadır. Joel, bu kargaşa içinde hayatta kalmayı başaran az sayıdaki şanslı insanlardan biridir. Ancak Joel’in hayatı, Ellie adında genç bir kızla tanışana kadar anlamsızdı. Ellie, umutsuzluğun ortasında parlayan bir yıldızdı ve onunla karşılaşması, Joel’in kaderini sonsuza dek değiştirecekti. Joel, Ellie’yi kurtarma görevi verildiğinde, bunun sadece bir görev olduğunu düşündü. Ancak bu görev, onun insanlığın kaderini belirleyen bir seçimle sonuçlanacaktı. Joel, artık sadece Ellie’yi kurtarmakla sınırlı olmayan, aynı zamanda insanlığın geleceğini de belirleyen bir karar vermek zorundaydı. Ancak bu karar, sadece Joel’in değil, tüm insanlığın kaderini etkileyecekti.