Roma’nın sokakları, kaos ve belirsizlikle dolup taşan bir deniz gibidir, her köşede tehlike saklanmaktadır. Yükselen yolsuzluklar, şehri adeta bir kabusun içine sürüklemiş, halkın umutlarını söndürmüştür. Hükümetin güçsüzlüğü, Vatikan’da büyük bir çatışmayı tetiklemiştir. Meydanlar alevler içinde yanarken, sokaklar ise ölümün sessiz çığlıklarıyla dolmuştur. İşte bu karanlık dönemde, Cinaglia adlı bir adam, cesaretle öldürülen Samuray’ın mirasını almak için tehlikeli bir yolculuğa çıkar. Badali, Adelaide, Angelica ve Nadia gibi suç dünyasının önde gelen figürleriyle birlik olup, Roma’nın dengesini sarsmayı hedefler. Ancak beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan yeni güçler, tüm planlarını alt üst eder. Kiliseden Campidoglio’ya ve Ostia sahillerine kadar yayılan bu çatışma, geçmişin izlerini silmeyi amaçlar. Kaosun hüküm sürdüğü bu dönemde, Spadino’nun yeniden sahneye çıkması ise tüm dengeleri alt üst eder ve geçmişin hayaletlerini canlandırır.