Tayga’nın kar fırtınalarıyla sarsılan vahşi doğasında, insanlığın en karanlık içgüdüleri ve en yüce duyguları karşı karşıya gelir. Kuduz salgını, bölgeyi bir ölüm tarlasına dönüştürürken, bir baba ve oğlunun hayatta kalma mücadelesi umut ve umutsuzluk arasında gidip gelir.
Baba, kuduzun pençesine düşen oğlunu kurtarmak için her şeyi göze alır. Onu izole bir av köşküne sığındırarak korumaya çalışır. Fakat bu sığınak, sadece kuduzun tehdidinden değil, aynı zamanda vahşi doğanın ve insan ruhunun karanlık yönlerinden de korunmak için bir sığınak haline gelir.
Baba ve oğul, bu zorlu süreçte sadece birbirlerine değil, aynı zamanda doğanın gizemli güçlerine de bel bağlarlar. Kar fırtınaları, vahşi hayvanlar ve kuduz tehdidi ile boğuşurken, umutlarını kaybetmeden hayatta kalmak için mücadele ederler.