Erdem ve Gonca’nın evliliği, bir bebeğin varlığıyla tamamlanmayı bekliyordu. Yıllar boyunca, her ay yeni bir umutla dolup taşıyor, her ay hüsranla ve gözyaşlarıyla sönüyordu. Artık umutsuzluk onları esir almış, çaresizlik duygusu kalplerini sarmıştı.
Son bir çare olarak, Cafer adında, olağanüstü yeteneklere sahip bir hocaya danışmaya karar verdiler. Cafer, çiftin acısını ve özlemini hissederek, onlara özel tılsımlar ve dualar verdi, uymaları gereken ritüelleri anlattı. Belki de bu sefer mucize gerçekleşecekti.
Erdem ve Gonca, hocanın talimatlarına harfiyen uydular. Her gün dua ediyor, tılsımları taşıyor ve ritüelleri aksatmadan yerine getiriyorlardı. Bekleyiş sırasında, her an mucizenin gerçekleşeceği umudu onları ayakta tutuyordu.
Ancak, zamanla yaptıkları her şeyin bir bedeli olduğunu fark etmeye başladılar. Tılsımların ve ritüellerin karanlık bir yönü vardı.