Kaybettiği dostunun vasiyeti, eski korumanın yüreğine bir hançer gibi saplanmıştı. En yakın arkadaşını korumayı başaramamış olmanın utancı ve acısıyla boğuşurken, dostunun son sözleri ona yeni bir umut ışığı verdi. Tatlı bir intikam, yüreğindeki yanan ateşi söndürecek tek şeydi.
Bu yola çıkmadan önce her şeyi planladı. Düşmanlarının güçlü ve acımasız olduğunu biliyordu. Bu nedenle her türlü olasılığa karşı kendini hazırladı. Tek başına bu savaşa girerken, dostunun sevgisi ve adalet duygusu ona güç veriyordu. Her adımında masumları korumayı da ihmal etmedi. Adeta bir satranç ustası gibi hamlelerini hesaplıyor ve düşmanlarını alt ediyordu. Bu intikam savaşının sonunda onu tatlı bir zafer bekliyordu. Dostunun vasiyetini yerine getirmiş ve onun ruhunu huzura kavuşturmuş olacaktı.